Röntgen Nedir?

X ışınları, bir radyasyon türü olan elektromanyetik ışınları kullanır. Bir röntgen cihazı, insan vücudundan geçerek kişinin diğer tarafındaki röntgen dedektörüne ulaşan bu ışınları yayar. X-ışını dedektörü, bir görüntü oluşturmak için elektromanyetik ışınları emer. X-ışınları doğrudan insan vücudundan geçer, ancak kemikler ve dokular elektromanyetik ışınları yavaşlatır veya bloke ederek X-ışınının dedektöre giden yolunu keser. Röntgen ışınlarının kesintiye uğraması, görüntü üzerinde açık ve koyu alanlar "gölgeler" oluşturur.

X-ışınları vücudunuzun her yerini kesintisiz olarak geçerse, görüntü tamamen siyah olur. Bir şey elektromanyetik ışınları tamamen bloke ederse, görüntü tamamen beyaz olur.

Organlar ve dokular, X-ışını vücuttan geçerken radyasyonu emerek elektromanyetik ışınları keser. Yoğunluklarına bağlı olarak, farklı dokular farklı miktarlarda radyasyon emer. Kemik gibi daha yoğun doku, sulu dokudan daha fazla X-ışınları emer. Örneğin, kemiklerinizdeki kalsiyum röntgen ışınlarının çoğunu emer, bu nedenle kemikler bir röntgen görüntüsünde oldukça beyaz görünür. Yağ ve diğer yumuşak dokular daha az emer, bu nedenle gri görünürler. Hava en az miktarda radyasyon emer, bu nedenle akciğerler neredeyse siyah görünür.

Bir röntgeni okurken, bir radyolog görüntüdeki yoğunluğa veya siyah beyaz miktarına bakacaktır. Radyolog ayrıca röntgen kenarlarına da bakacaktır, bu da kemiklerin ve organların belirli bir boyut ve şekilde olup olmadığını belirleyeceği anlamına gelir; anormal marjlar bir büyümenin varlığı anlamına gelebilir.

Bir bölgenin röntgeni, çekildikleri açıya bağlı olarak farklı görünebilir. Göğüs röntgenlerinin çoğu, röntgenlerin hastanın arkasından filme nüfuz ettiği bir posteroanterior (PA) göğüs görünümü ile çekilir. Bazı durumlarda, doktor vücuttan önden arkaya doğru geçen ön-arka (AP) röntgenler ister. Yan röntgenlerde elektromanyetik dalgalar vücudun sağ veya sol tarafından girer.

Birçok kişi röntgen kullanımını kırık kemiklerle ilişkilendirirken, göğüs röntgeni en sık yapılan röntgendir. Akciğer röntgeni olarak da bilinen göğüs röntgeni; kalp, akciğerler, hava yolları, kan damarları, kaburgalar ve diğer göğüs ve omurga kemiklerinin görüntülerini üretir. Akciğer grafileri; pnömoni, akciğer kanseri, kalp yetmezliği ve diğer kalp problemlerinin teşhisinde yardımcıdır.

Tipik bir göğüs röntgeni akciğerlerinizi, kaburgalarınızı, kalbinizi ve diyaframınızı gösterir. Kaburgalar parlak beyaz olarak görünür, akciğerler görüntünün solunda ve sağında büyük siyah alanlar, kalp, sağ akciğer tarafından temsil edilen siyah alanda görünen gri bir alan ve diyafram da gri bir alandır. Çok koyu siyah alanlar, önemli miktarda fazla gaza işaret edebilirken, beyaz noktalar anormal bir büyümeye işaret edebilir.

Kemikler röntgende beyaz alanlar olarak göründüğünden ve hava siyah göründüğünden, kırık bir kemiğin röntgeni çoğunlukla beyaz olacak ve kırık boyunca uzanan keskin siyah bir çizgi olacaktır.

Bazı durumlarda şişlik, kırık kemik parçalarını birbirine o kadar yakın tutar ki kırık görünmez; şişlik indikten sonra çekilen röntgenlerde kırık görünebilir.

Özetle röntgen, X ışınlarından kullanılarak yapılan bir görüntüleme yöntemi olup, başta akciğerler olmak üzere vücudumuzda bulunan birçok yapıdaki problemlerin teşhisi için kullanılan değerli bir yöntemdir.